top of page

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI

 

Tasarrufun iptali davası, mevcut bir borç ilişkisinde, kesinleşmiş icra takibi ile, alacağını tahsil edemeyen alacaklı tarafın, borçlunun mal kaçırmak saiki ile son 5 yıl içerisinde yapmış olduğu tasarruflarının iptalini sağlayarak alacaklının alacağını tahsil etmesine olanak sağlayan bir dava türüdür.

1-     Tasarrufun İptali Davasının Tarafları

Tasarrufun iptali davasında davacı taraf, mevcut borç ilişkisinin alacaklısı olup alacağını tahsil edemeyen alacaklıdır.         

Davalı taraf ise, alacaklıdan mal kaçırmak saiki ile hareket eden borçlu ve malı devrettiği üçüncü kişidir.

Davanın kabulü halinde, borçlu ve üçüncü kişi arasındaki satış iptal edilir ancak mal alacaklı adına tescil edilmez. Satış işlemi iptal edilerek mal yeniden davalının mülkiyetine geçer ve davacı alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisi verilir.

2-     Tasarrufun İptali Davasının Şartları

 

a-     Tasarrufun iptali davasının davalısı olan borçlu hakkında, kesin veya geçici aciz vesikası alınması gereklidir. Ancak aciz vesikası, dava açılırken veya dosya karara çıkmadan önce her zaman mahkemeye sunulabilir.

b-     Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklı tarafından borçluya yöneltilmiş ve kesinleşmiş bir icra takibinin mevcut olması gerekir. İcra takibi dava açılmadan önce başlatılabileceği gibi dava esnasında da başlatılabilir. Ancak takibin kesinleşmesi davanın devam edebilmesi için gereklidir. Takibe itiraz halinde mahkeme bu durumu bekletici mesele yaparak itirazin iptali veya kaldırılması için davacıya süre verecektir.

c-     Son olarak da, tasarrufun iptali davasında, davacı-alacaklının alacağının doğum tarihinden sonraki tarihli tasarruflar iptal davasına konu olabilecektir. Her ne kadar bu konu doktrinde tartışmalı olsa da Yargıtay tarafından bu görüş kabul edilmektedir.

 

3-     Tasarrufun İptali Davasında Hak Düşürücü Süre

 

a-     İİK 284. Maddesinde iptal davaları için öngörülen hak düşürücü süre düzenlemiştir. Buna göre; iptal davası, tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş sene içinde açılmalıdır. Ancak bu sürenin iki istisnası vardır.

-İİK 278/2’de düzenlenen ivazsız işlemler ve aciz halinde yapılan işlemler, aciz halinden veya iflas halinden geriye dönük iki sene içinde ise iptal edilebilir.

-İİK 279. Maddede ise aşağıdaki haller sayılmıştır.

●      Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler;

●       Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler;

●       Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler.

●       Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.

Bu haller, borcunu ödemeyen bir borçlu tarafından, hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle acizden, yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine iptal davasına konu olabilecektir.

 

İİK 279/1 ve İİK 278/2. Maddesinde belirtilen hallerde, beş yıllık zamanaşımı süresi henüz geçmemiş olsa bile, iki veya bir yıllık süreler geçmiş ise tasarrufun iptali davası açılamaz.

 

4-     Tasarrufun İptali Davalarında Görevli Mahkeme

Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme, HMK gereği Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Görev konusu kamu düzeninden olduğu için mahkemece re’sen gözetilir ve tasarrufun iptali davasının tarafları arasındaki borç ilişkisinin niteliği de görevli mahkemeyi değiştirmez.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
2025 Yılı Kira Artış Oranları

2025 yılı, kira artış oranları açısından önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Türkiye'de konut ve işyeri kiralarının artış oranları,...

 
 
 

Comments


bottom of page